- düzenlenmiş
- упорядоченный, устроенный
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
mürettep — sf., bi, esk., Ar. muretteb 1) Dizilmiş, dizili 2) Gizli bir amaçla düzenlenmiş, yapılmış (iş) 3) Sonradan düzenlenmiş, derlenmiş Mürettep divan. Birleşik Sözler adedimürettep … Çağatay Osmanlı Sözlük
pist — 1. ünl. Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü 2. is., Fr. piste 1) Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer Biz bunu bütün hüneri, inceliği ile oynamaya başlayınca pistte ancak dört çift kalmıştı. R. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akrostiş — is., ed., Fr. acrostiche Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okunduğunda ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume, muvaşşah, tevşih … Çağatay Osmanlı Sözlük
anket — is., Fr. enquête Herhangi bir konuyla ilgili durum ve tutumu belirlemek için düzenlenmiş ayrıntılı ve kapsamlı soru dizisi, sormaca, soruşturma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller anket yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atari — is. Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay gün takvimi — is., gök b. Güneşin görünen hareketlerine göre düzenlenmiş olan takvim … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay gün yılı — is., gök b. Hem ay evreleri değişimi hem de güneşin gökyüzündeki görünen hareketi göz önüne alınarak düzenlenmiş olan takvim yılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bekârhane — is., esk., Ar. bekār + Far. ḫāne 1) Bekârların kalması için ayrılmış veya düzenlenmiş oda 2) Bekârların yaşadığı müstakil ev Şehzadebaşı nın geniş odalı bekârhanelerinden birinde ikamete karar vermişti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgi im — is. Malın değişik özelliklerini ve fiyatını belirten, elektronik aygıtların okuyabileceği biçimde düzenlenmiş etiket, barkod … Çağatay Osmanlı Sözlük
dekore — sf., Fr. décoré Süsleme amacıyla düzenlenmiş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dekore etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
deneycilik — is., ği, fel. 1) Bilginin gözlem, deneme veya duyular ile elde edilebileceğini ileri süren geleneksel öğreti, görgücülük, ampirizm, akılcılık karşıtı 2) Organizma ile durum veya çevre arasında bir etkileşim olarak yaşantıya önem veren, bilgiyi,… … Çağatay Osmanlı Sözlük